Volodimir Zelenskiy: Rusya Belarus’ta bazı şeyler hazırlıyor

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, Varşova’da düzenlenen Üç Deniz Girişimi’nin 10. zirvesine video konferans yoluyla katıldı.
Zirvede farklı konularda değerlendirmelerde bulunan Zelenskiy, Rusya ile süren savaşın geleceğine dair bir öngörüde bulundu.
Rusya’nın yaz aylarında Belarus’ta askeri tatbikat adı altında bazı şeyler hazırladığını ifade eden Zelenskiy, saldırıların genelde bu şekilde başladığını belirtti.
Zelenskiy “Bu kez neresi? Bilmiyorum. Ukrayna mı, Litvanya mı, Polonya mı? Tanrı korusun. Ama hepimiz hazır olmalıyız. Bütün kurumlarımız iş birliğine açık” diye konuştu
Kalıcı barışa ihtiyacımız var
Zelenskiy konuşmasında, Rusya-Ukrayna Savaşı’nın sona ermesine yönelik devam eden çalışmalara katkı sağlayan herkese teşekkür etti.
Kalıcı bir barışa ihtiyaç duyduklarını ifade eden Zelenskiy, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hepimiz Avrupa ve ABD’nin güçlü ortaklar olarak kalmasını istiyoruz. Hepimiz bu savaşın adil bir şekilde sona ermesini, (Rusya Devlet Başkanı Vladimir) Putin’e hiçbir ödül verilmeden, hele ki bir karış toprak verilmeden sona ermesini istiyoruz.”
Rusya’nın savaşı uzatmak istediğini savunan Zelenskiy, barış sağlanması için öncelikle 30 günlük bir ateşkesin uygulanması gerektiğini bir kez daha dile getirdi.
ENERJİYE DEĞİNDİ
Zirvedeki liderlere hitaben konuşan Zelenskiy, Üç Deniz Girişimi formatının sürmesinden memnuniyet duyduğunu ifade etti.
İspanya ve Portekiz’de meydana gelen elektrik kesintilerine değinen Zelenskiy, bu tür sorunlara karşı ortak mücadele vermek için benzer formatların önemini vurguladı.
Zelenskiy, enerji sorunları ve siber saldırılara karşı oldukça zengin bir tecrübeye sahip olduklarını belirterek “Ukrayna’nın eşsiz bilgi ve deneyimi var, bunları paylaşmaya hazırız. Özellikle enerjinin bölgemizde ilk hedeflerden biri olma ihtimalinin yüksek olduğu şu dönemde.” ifadelerini kullandı.
Zirveye katılan ülkelere, Rusya’dan gelebilecek olası tehlikelere karşı güvenlik alanında işbirliği çağrısında bulunan Zelenskiy, “Ukrayna bunu, Üç Deniz formatında uygulamayı öneriyor.” diye konuştu.
ABD ve Fransa Ukrayna’da ateşkes çağrısında bulunurken, Rusya ve Ukrayna birbirini suçladı
ABD ve Fransa, Ukrayna’da ateşkes sağlanması çağrısında bulunurken, Rusya Ukrayna’yı ateşkesi ihlal etmekle suçladı.
BM Güvenlik Konseyi’nde (BMGK), Ukrayna’daki gelişmelere ilişkin oturum düzenlendi.
BMGK oturumunun başkanlığını yürüten Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot, Rusya’nın komşusuna karşı bir “saldırı savaşı” yürüttüğünü ve uluslararası hukuk ile uluslararası insancıl hukuku ihlal ettiğini belirtti.
Barrot, “Herkes bunu görüyor. Herkes bunun farkında ve bugün, şu anda ateşkesin önündeki tek engel, 24 Şubat’ta Güvenlik Konseyi tarafından kabul edilen 2774 sayılı kararın uygulanmasının önündeki tek engel Vladimir Putin’dir.” değerlendirmesinde bulundu.
Rusya’nın Ukrayna’yı teslim olmaya zorlamaya çalıştığını kaydeden Barrot, Fransa’nın bunun BMGK’nın diğer bazı üyeleri gibi buna karşı çıktığını ve çıkmaya da devam edeceğini vurguladı.
Barrot, Rusya’nın Fransa’ya karşı da siber saldırılar yürüttüğünü belirterek, bu tutumun BMGK’nını daimi bir üyesine yakışmadığını söyledi.
Aynı zamanda Rus saldırılarının BM Şartı’yla da çeliştiğini kaydeden Barrot, saldırıların derhal sona erdirilmesi çağrısında bulundu.
Barrot, “Bu nedenle, Başkan Putin’e sesleniyorum: Ateşkes. Ateşkes. Ateşkes.” ifadelerini kullandı.
“Savaşı sona erdirme sorumluluğu hem Rusya’ya hem de Ukrayna’ya aittir”
ABD’nin BM’deki Geçici Temsilcisi John Kelly, ülkesinin hem Rusya’ya hem de Ukrayna’ya kalıcı ve uzun süreli bir barış sağlayabileceğine inandığı bir çerçeve önerisi sunduğunu anımsatarak, “Barışa giden yol, yıkımı ve kan dökülmesini derhal durduracak kapsamlı bir ateşkesle başlamalıdır. Ne yazık ki son birkaç ay içinde Rusya, Ukrayna’ya yönelik yüksek profilli saldırılarını sürdürerek, masum siviller de dahil olmak üzere gereksiz can kayıplarına yol açmıştır. ” diye konuştu.
ABD Başkanı Donald Trump’ın Rusya’ya bu saldırıları durdurma çağrısında bulunduğunu ve savaşın derhal sona erdirilmesi gerektiğini vurguladığını kaydeden Kelly, Rusya ve Kuzey Kore’nin Pyongyang askerlerinin savaş alanındaki varlığını açıkça dile getirdiğine dikkati çekti.
Kelly, bunun gerginliği ciddi bir şekilde tırmandırdığını belirterek, aynı zamanda BMG kararlarını ihlal ettiğini dile getirdi.
Halihazırda Rusya’nın kalıcı bir barışa ulaşmak için elinde büyük bir fırsat bulunduğunu aktaran Kelly, “Savaşı sona erdirme sorumluluğu hem Rusya’ya hem de Ukrayna’ya aittir. Hem Ukrayna’ya hem de Rusya’ya barışı kabul etmeleri çağrısında bulunuyoruz. Konseydeki meslektaşlarımızı ve tüm BM üyesi devletleri barış yolunu desteklemeye davet ediyoruz.” diye konuştu.
“Sivil kayıplar, Ukrayna’nın suçudur”
Rusya’nın BM Daimi Temsilcisi Vassily Nebenzia ise bugünkü Ukrayna oturumunun “Kiev rejiminin en inatçı Avrupalı sponsorları tarafından talep edildiğini” belirterek, bu ülkelerin ABD’nin Ukrayna krizine uzun vadeli bir çözüm arayışı bağlamında, sürecin dışında kalma korkusunun bir yansıması olduğunu söyledi.
Nebenzia, söz konusu ülkelerin ABD tarafından yürütülen süreci sekteye uğratma ve Ukrayna için “mağdur imajını” için yeniden tesis etme arzusu taşıdığını kaydetti.
Rus ordusunun yalnızca Ukrayna’nın askeri kabiliyetleriyle ilgili hedeflere yönelik saldırılar düzenlediğini savunan Nebenzia, “Sivil kayıplar, Ukrayna hava savunma sistemlerinin yoğun nüfuslu bölgelerde kasıtlı olarak konuşlandırılması ve bunların yetersiz işletilmesi ile Ukrayna’nın kendi sivillerini canlı kalkan olarak kullanmasından kaynaklanmaktadır.” ifadelerini kullandı.
Nebenzia, Rusya ve Kuzey Kore arasındaki işbirliğinin ise tamamen uluslararası hukuka uygun şekilde gerçekleştiğini dile getirdi.
Rusya’nın “Paskalya ateşkesi” sırasında cephe hattı boyunca çatışmaların şiddetinin azaldığını kaydeden Nebenzia, “Ancak Rusya Savunma Bakanlığı, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri tarafından bu süre zarfında 4 bin 900 ihlal gerçekleştiğini tespit etmiştir.” dedi.
“Ukrayna teslim olmayacak”
Ukrayna Dışişleri Bakan Yardımcısı Mariana Betsa ise “Her gün Rusya çocuklarımızı öldürüyor. Her gün Rusya, uluslararası hukukun ağır bir ihlali olarak çocuklarımızı sınır dışı ediyor. Her gün Rusya, geçici olarak işgal ettiği topraklarda çocuklarımıza işkence ediyor. Savaş sona erdiğinde Rusya tarafından kaç çocuğun öldürülmüş olacağını düşünebiliyor musunuz?” diye konuştu.
Rusya’nın her gün Ukrayna sivil halkına yönelik terör eylemlerini sürdürdüğünü, ülke genelinde kritik altyapıları ve yerleşim alanlarını sistematik olarak hedef aldığını kaydeden Betsa, 11 Mart’ta ABD’nin Suudi Arabistan’da yapılan müzakerelerde tam ve koşulsuz bir ateşkes önerisinde bulunulduğu tarihten bu yana Rusların yaklaşık 8 bin 500 güdümlü hava bombası kullandığını söyledi.
Betsa, Rusya’nın 11 Mart’taki öneriyi de reddettiğini belirterek, “Paskalya ateşkesi” döneminde ise Rus ordusunun toplam 2 bin 935 ihlal gerçekleştirdiğini kaydetti.
Rusya-Kuzey Kore ilişkisinin ise Hint-Pasifik bölgesinin tamamının güvenliğini tehdit ettiğine işaret eden Betsa, son dönemde Ukrayna istihbarat servislerinin Rusya Federasyonu’nun Ukrayna’ya yönelik devam eden savaşında en az 155 Çin vatandaşıyla bağlantı kurduğunu belgelediğini ifade etti.
Betsa, söz konusu işbirliğinin de derhal durdurulması gerektiğinin altını çizdi.
“Ukrayna bu savaşı başlatmadı”
Ukrayna’nın BM Şartı’nın 51. maddesi uyarınca, Rusya’nın haksız ve yasa dışı kapsamlı askeri işgaline karşı savunmayı sürdüreceğini belirten Betsa, “Burası bizim ülkemiz. Burası bizim evimiz. Savunduğumuz şey ailelerimizdir. Ukrayna bu savaşı başlatmadı ve bu savaşın devam etmesini istemiyoruz. Bu saldırı savaşının tek kaynağı, sebebi ve temel itici gücü Rusya’dır.” diye konuştu.
Betsa, ancak Ukrayna’nın “her ne pahasına olursa olsun barışı kabul edemeyeceğinin” altını çizerek, “Gelecekteki herhangi bir düzenleme, öncelikle Ukrayna’nın kırmızı çizgilerine saygı göstermelidir.” vurgusunu yaptı.
Betsa, Ukrayna’ya ait geçici işgal altındaki herhangi bir bölgeyi Rus toprağı olarak tanımayacaklarını belirterek, Kırım ve diğer geçici işgal altındaki bölgelerin hem uluslararası hukuka hem de Ukrayna Anayasası’na göre Ukrayna’nın parçası olduğunun altını çizdi.
Ukrayna Silahlı Kuvvetlerinin yapısı, sayısı ve diğer özellikleriyle ilgili olarak herhangi bir dış dayatmayı da kabul etmeyeceklerini bildiren Betsa, “Ukrayna’nın egemenliğine, iç ve dış politikalarına, buna katılmak istediğimiz ittifakları seçme hakkımız da dahildir hiçbir kısıtlamayı kabul etmeyeceğiz. Eğer geçici bir ateşkes sağlanırsa, bu durum donmuş bir çatışmaya yol açmamalıdır. Aksine, bu bir adım ileri olmalı, adil ve kalıcı bir barışa giden bir adım olmalıdır.” mesajını verdi.
Betsa, egemenlik, toprak bütünlüğü, adalet ve çocukların pazarlık konusu olamayacağını belirterek, sözlerini şu şekilde sonlandırdı:
“Uluslararası topluma ve özellikle bu Konsey’e açıkça çağrıda bulunuyoruz: Adaletsiz bir barış, barış değildir. Teslimiyettir. Rusya’nın da asıl istediği budur. Ukrayna’nın teslim olmasını istiyorlar. Ukrayna’nın boyun eğmesini istiyorlar ama Rusya için kötü bir haberimiz var: Ukrayna bir daha teslim olmayacak.”
BM’DEN UKRAYNA AÇIKLAMASI
Birleşmiş Milletler (BM), Ukrayna’daki savaşta 3 yıl geride kalırken, taraflar arasında müzakere girişimleri hız kazansa da sahadaki çatışmaların sürdüğünü bildirdi.
BM Güvenlik Konseyi’nde (BMGK), Ukrayna’daki gelişmelere ilişkin oturum düzenlendi.
BM Siyasi İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Rosemary DiCarlo, Ukrayna’daki savaşın kritik bir aşamada olduğunu belirtti.
DiCarlo, son dönemde diplomatik temasların arttığına dikkati çekerek, “Bu girişimler, ateşkes ve kalıcı bir barışa yönelik umut ışığı sunsa da Ukrayna şehirlerine yönelik amansız saldırılar sürüyor.” diye konuştu.
Cephe hattı yakınındaki bölgelerde her gün sivil can kayıplarının olduğunu belirten DiCarlo, sadece nisan ayında 151 sivilin hayatını kaybettiği, 697 sivilin yaralandığını söyledi.
DiCarlo, Şubat 2022’den bu yana ise 699’u çocuk olmak üzere 13 bin 15 sivilin hayatını kaybettiğini, 2 bin 16’sı çocuk 31 bin 628 sivilin yaralandığını aktararak, her türlü sivil ölümü kınadıklarını kaydetti.
Enerji altyapısına yönelik saldırıların da uluslararası çağrılara rağmen sürdüğünü belirten DiCarlo, Karadeniz’deki seyrüsefer güvenliğinin küresel gıda arzı açısından önemini vurgulayarak, BM’nin bu yöndeki çabalarının sürdüğünü ifade etti.
“Ukrayna’daki savaş, bir tercih savaşıdır.” diyen DiCarlo, şiddeti sona erdirmenin yanı sıra adil, kapsamlı ve sürdürülebilir bir barışın koşullarını oluşturmak için ihtiyaç duyulan şeyin “tam, derhal ve koşulsuz bir ateşkes” olduğunu söyledi.
“2025’te sivil can kaybının olmadığı tek bir gün bile olmadı”
BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Joyce Msuya ise insani krizin mart ayından bu yana daha da kötüleştiğini söyledi.
2025’in ilk üç ayında 2 bin 641 sivil can kaybının kayda geçtiğini aktaran Msuya, bunun geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık 900 kişi daha fazla olduğuna dikkati çekti.
Msuya, “2025’te sivil can kaybının olmadığı tek bir gün bile olmadı.” dedi.
Hamile kadınların sağlık hizmetlerine erişimde ciddi sıkıntılar yaşadığını belirten Msuya, doğum komplikasyonlarında yüzde 12 artış olduğunu açıkladı.
Msuya, diğer taraftan misket bombalarının yaygın ve ayrım gözetmeyen etkilerinin ise ciddi endişe yarattığını vurguladı.
Ukrayna’da 3,7 milyon kişinin ülke içinde yerinden edildiğini belirten Msuya, yaklaşık 7 milyon kişinin de mülteci konumunda olduğunu kaydetti.
Msuya, ülke genelinde ise yaklaşık 13 milyon kişinin insani yardıma muhtaç olduğunu ifade etti.
Yetersiz fonlama nedeniyle birçok yardım programın askıya alınma riskiyle karşı karşıya olduğuna işaret eden Msuya, uluslararası topluma sivillerin ve insani yardım çalışanlarının korunması ve yardımın güvenli ve engelsiz ulaştırılması çağırısında bulundu.
İnsani yardımlar için mali desteğin artırılması gerektiğini kaydeden Msuya, “Barışın adil, kapsamlı ve sürdürülebilir temeller üzerine inşa edilmesi gerek.” diye konuştu.